Peter Green, serseri bakışlarıyla küçük bedenli, kahverengi saçlı o folloşun peşindeydi. Bailey Base’in daracık odasında, genç kızın minik göğüsleri ve sıkı kıçı gözlerinin önünde dizilmişti. O pantolonun altından çalınmış sütyenle yakalanan bu hırsız, yaramazlığının bedelini ödemeye hazırdı. Bailey’nin sert dudağından çıkan “seni piç gibi kovalarım” sözüyle ortam iyice ısınıyordu.
Peter’ın elleri bodur ama meraklıydı; küçük amcığına tutuşup sıkıştırırken o folloşun ince beli hafifçe titriyordu. Kadının ufak teni hissettirdi her dokunuşta; parmaklarıyla yaramaz göğüslerini yoklayan Peter, oradaki deriyi çimdikleyip bırakıyordu. “Hırsızlık yapmakla kalmazsın, biraz da kökleme lazım sana,” dercesine adam gibiydi işi bitirmek için hazırlandı.
Küçük amcık tam anlamıyla pakete teslim olmuştu; Bailey, Peter’ı önüne geçirmiş sırayla gence dayamaya başladı. İnce belini kavrayıp aşağı yukarı sürttüğünde, genç kadının ısırdığı dudaklarından nefesi kesiliyordu. O minicik popo boş durmuyordu; Peter’ın ağzına doğru eğilip yaramaz diliyle onu inleten kadın, anında tepkisini gösteriyordu: “Amını sikeyim, daha hızlı!” diyerek tetiklediği kökleme sertleşip hızlandı.
Bailey’nin elinde patlak veren bu oyunda, genç kadının karnından çıkan inlemeler ve ara sıra çıkan pis küfürler şehveti ateşliyordu. Kofi olmayan her hareket kafayı açıyor, Peter’ın amcığı derinlere sokuldukça bayan daha çok sarmalanıyordu onun gücüne. Genç kadının küçük amcığını saklamaya çalışması boşunaydı; artık o fosforlu sokakta herkes biliyordu nereden geldiği bu sesler.
Odayı tamamen sarıp sarmalayan kokuyla beraber doruğa çıkınca Peter içindeki sıcağı boşaltıyordu büyük bir gürültüyle. Baud-da Beyz’in ufak kuyruk deliğini cehenneme çevirmesi bitmemişti hâlâ ve tekrar yüklendiğinde ikisi de tamamen kontrolden çıkmıştı. Sonunda orada yerde kıvranan genç kadın, son bir iniltiyle kendini teslim etti; Peter ise zafer dolu bakışlarla orayı terk ediyordu.
